26 Ocak 2010 Salı

balyoz...

balyoz planları şu şekilde başlıyor yanılmıyorsam..."hükümetin izlediği politikalardan kuvvet bulan irticai oluşumlar..."

yani hükümetin bilerek ve isteyerek yasadışı bazı grupların ülkeyi karanlık bir geleceğe sürüklemesine göz yumması durumunda neler yapılabileceğine dönük bir senaryodur...

yani silahlı, sakallı bazı adamlar sokağa iniyor; başı açık kadınları saçlarından sürüklüyor ve dövüyorlar...sakal boyu 5 santimin altında olan erkeleri ve cumaya gitmeyenleri de kurşuna diziyorlar...hükümette bunları onaylıyor "gençler kendi aralarında biraz atışmışlar, olur böyle şeyler" falan diyor...

şimdi böyle bir durumda sizin ordudan beklentiniz nedir?

sn.başbakanın bir lafı vardı "bunlar niyet okuyorlar" diye..."uçak düşürecektiniz, bomba koyacaktınız, darbe yapacaktınız" derseniz bu niyet okumaya girer...

ilk önce şu irticai gruplar bir ortaya çıksın, ordu bir müdahale etsin de ondan sonra darbe yapacaktınız diye tartışalım...

sağolsun kimse de çıkıp orduya "biz ülkeyi bu duruma getirmeyiz, biz bu ülkenin geleceğini sizden çok düşünüyoruz, bu ülkeyi sizden çok seviyoruz" demiyor...sanki hepsi yarın ülkede terör estirmeye hazırlar ama ordu darbe yaparsa diye çekiniyorlar...

eğer senaryo üzerinden tartışılacaksa önce bunları tartışalım...

12 Ocak 2010 Salı

baydemir'in konuşması ve siyaset anlayışı...

hakkı devrim diyarbakır belediye başkanı hakkında güzel bir yazı yazmış...hatırlarsınız meşhur küfürlü basın toplantısı hakkında...

yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz...

bunlarda benim eklemek istediklerim...

bir belediye başkanı ağzını doldura doldura tüm kameralara dönüp küfür edemez...hiçbir vasfı-sıfatı olmasaydı belki çaresizliğinden yapmıştır diye mazur görülebilirdi ama halk seni seçmiş, sana bir ünvan-mevki verilmiş, sen tutup küfür ediyorsun ve bununla da övünüyorsun...o zaman senin gibi düşünmeyen herkes sana aynen o küfürleri edebilir demek ki...çünkü senin siyaset-hizmet anlayışın bu...sen diyarbakırlılara o lafları söyleyerek "hizmet" ediyorsun demek ki...bakın hala daha ne yapacaklarını ne yapmaları gerektiğini bilemiyorlar...tek bildikleri terör ve kışkırtmak...özür dileme büyüklüğünü-onurunu dahi gösteremiyorlar...hala pişkin pişkin haklı olduklarını savunuyorlar...bu zihniyet hiçbir sorunu çözemez, hiçbir açılım yapamaz..."küfür açılımı" son noktadır...