3 Aralık 2009 Perşembe

ergenekon forever...

eğer ergenekon, bahsedildiği gibi darbe girişimcilerinin planlarının ortaya çıkartılması üzerine açılmış bir dava olsa ve darbe yapmaya kalkanları cezalandırmaya yönelik bir girişim olsaydı belki inandırıcı olabilirdi...ama üzerinden yıllar geçmiş, belki "girişim" bile olamadan başlayamamış sadece muhtıra aşamasında kalmış bir organizasyonun içerisine hükümet aleyhinde konuşan-konuşmayan, olan-olmayan, yaşlı, genç, kadın, erkek, hasta, usta, asker, doktor, gazeteci, politikacı demeden önüne geleni katarak sonuçsuz bir sorgulama ve gözaltı süreci başlatılınca, eğer varsa haklı oldukları noktalar, o haklılıklarını da yitirerek büyük bir kesimi rencide etmiş ve gönülden yaralamışlardır...o yüzden ergenekon yasal sorgulama olmaktan çıkıp yasal bir darbe halini almıştır... üstelik "darbe" bahane edilerek ordudan, yargıdan, üniversitelerden, medyadan üst yönetimlerini tasviye etmeleri istenmektedir...hükümetin karşısındaki profesörler darbeci, gazete-televizyonlar darbeci, yargı mensupları darbeci, polis darbeci...tüm bu kademelere yapılan dinlemeler, pekçoğu kanıtsız itham ve suçlamalar "darbe" değil de nedir? hele sonsözü sayın "ergenekon savcısı"nın akıllara ziyan...köşe yazarları yazmasa ülke huzura erermiş...beyefendi, size kalsa, bu ülkede kendi bakanlarınız ve hatta cumhurbaşkanı da dahil, sizden başka hiçkimsenin konuşmaması lazım...bana sorarsanız da politikacılar "nutuk atmak" yerine, ağzına geleni söylemek yerine, düşünüp, çözüm üretip, icraat yapsalar bu ülke huzura kavuşacak...ama, ner'deee...

Hiç yorum yok: